YEŞİL DÖNÜŞÜM VE ADİL GEÇİŞ YAKLAŞIMI
<p class="ql-align-justify">İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ortaya çıkan adil geçiş yaklaşımı, iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak politikalar ya da iklim değişikliğine bağlı oluşan sosyal adaletsizlikleri ortadan kaldırmak için önemli bir anahtardır. Bu yaklaşım ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerini azaltma ya da iklim değişikliğinden kaynaklanan değişime uyum sağlamak için hem ekonomi hem de sosyal alanda bir dönüşümü gerekli kılmaktadır. Hiç kimseyi geride bırakmadan, tüm kesimlerinin kalkındığı ve iklim değişikliğine direncin arttığı insana yakışır bir ekonomik ve sosyal düzene vurgu yapmaktadır.</p><p class="ql-align-justify"><br></p><p class="ql-align-justify">Adil geçişin ortaya çıkışı, son yıllarda etkilerini daha çok hissettiğimiz iklim değişikliğine karşı ülkelerin başlatmış olduğu mücadeleden kaynaklanmaktadır. Adil geçiş öncelikli olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş sürecinde kendini göstermiş olsa da zamanla iklim değişikliğinin ekonomik olarak etkilediği turizm ve tarım gibi sektörlerde de kendini göstermesi öngörülmektedir.</p><p class="ql-align-justify"><br></p><p class="ql-align-justify">İklim değişikliğine bağlı olarak artan aşırı hava olayları, doğal afetler, orman yangınları, azalan biyoçeşitlilik ve verimli toprakların yükselen deniz seviyelerine bağlı olarak tuzlanması tarım başta olmak üzere turizm sektörüne zarar vermekte, gıda güvencesini azaltırken sosyal adaletsizliği artırmakta ve zorunlu göçlere sebep olmaktadır. Doğa olaylarına bağlı yaşanan ulaşım problemleri ve doğal kaynakların hızla azalmasının tedarik zincirleri üzerinde yarattığı olumsuz etki de ülke ekonomilerine zarar vermektedir.</p><p class="ql-align-justify"> </p><p class="ql-align-justify">Adil geçişin temel ilkelerini incelediğimizde sosyal refahın ve faydanın toplumun büyük kesimine yayılması, sosyal adalet, insana yakışır iş fırsatları sunulması, kapsayıcılık ve katılımcılık göze çarpmaktadır. Adil geçişin belki de en önemli unsurlarından birisi sosyal diyalogdur. Süreçten etkilenecek tüm tarafların katılımının sağlanarak yönetişim esaslarının benimsenmesi adil geçiş sürecinde uygulanacak politikaların kabul görmesi açısından önemlidir.</p><p class="ql-align-justify"><br></p><p class="ql-align-justify">Adil geçiş sürecinin en önemli odağı istihdamdır. Adil geçiş sürecinde iş kaybı yaşama ihtimali bulunan kişiler için insana yakışır yeni işlerin ortaya çıkması, geçiş sürecinde gelir desteği sağlanması, ihtiyaç duyulan becerilerin kazandırılması için mesleki eğitim verilmesi, yaş veya sağlık gerekçesi ile yeniden istihdama katılma şansı olmayan kişilerin daha avantajlı koşullarda emekliye ayrılması gibi önlemler ile geçiş süreci hem sosyal adaleti sağlayıcı hem de kırılgan grupları koruyucu olacaktır. Alınacak önlemlerin gelir farklılıklarını derinleştirmeyecek şekilde tasarlanmasına da vurgu yapılmaktadır.</p><p class="ql-align-justify"><br></p><p class="ql-align-justify">Özetle adil geçiş, iklim değişikliğiyle mücadelenin merkezine sosyal adaleti alırken, kimseyi geride bırakmadan vurgusu ile istihdamı ve iş gücünü dönüşüme hazırlar; yeşil dönüşüm sürecinden etkilenen tüm kesimler için sosyal koruma sağlamayı önceliklendirir ve paydaş katılımını önemser. Adil geçiş için ilgili tüm tarafların katılımı ile mevcut durumun katılımcı bir şekilde analiz edilmesi, risklerin ortaya konulması, kısa, orta ve uzun vadede uygulanacak planlar yapılması; hazırlanan eylem planlarına uygun ilerleme kaydedilmesi ve hedeflere ulaşma durumu ile çıktıların düzenli olarak izlenmesi önemlidir. </p>
Yorum yazabilmek için giriş yapın.