<p class="ql-align-justify">Dünya Ekonomik Forumu tarafından düzenli olarak yayınlanan İşlerin Geleceği Raporu 2025 yılı ocak ayında yayımlandı. Küresel iş piyasasının mevcut durumu hakkında bilgi veren rapor aynı zamanda gelecek yıllarda öne çıkacak işlerin ve becerilerin de altını çizmektedir.</p><p class="ql-align-justify">Günümüzde ülkelerin en temel sorunlarından bir tanesi eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerdir. Eğitim veya istihdamda olmayan gençlerin (NEET) oranlarının değerlendirilmesi, farklı milli gelir seviyelerindeki ekonomiler arasındaki farklılıkları ortaya koymaktadır. Raporda bu konuya ilişkin verileri içermektedir. Buna göre küresel NEET oranı %21,7'de sabit kalırken, yüksek gelirli ekonomiler için bu oran sadece %10,1'dir ve üst-orta gelirli ekonomiler için %17,3'e yükselmektedir. Bu oran daha sonra alt-orta gelirli ekonomilerde %25,9'a, düşük gelirli ekonomilerde ise %27,6'ya yükselmektedir.</p><p class="ql-align-justify"><br></p><p class="ql-align-justify">İşlerin Geleceği Anketi, işverenlerden önümüzdeki beş yıl içinde kurumlarında büyümesi, azalması veya sabit kalması beklenen iş rolleri hakkında da bilgi toplamıştır. Ankete katılan yöneticilere göre, 2030 yılına kadar yüzde olarak en hızlı büyüyen iş rolleri, yapay zekâ ve robotik alanındaki ilerlemeler ve artan dijital erişim gibi teknolojik gelişmelerdir. En hızlı büyüyen işler listesinin başında <strong>Büyük Veri Uzmanı, FinTech Mühendisleri, Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi Uzmanları ile Yazılım ve Uygulama Geliştiricileri </strong>gibi roller yer almaktadır.</p><p class="ql-align-justify"><br></p><p class="ql-align-justify">Raporun değindiği bir diğer nokta ise beceri açıklarıdır. Dijital araçların, uzaktan çalışma çözümlerinin ve makine öğrenimi ve üretken yapay zekâ gibi gelişmiş teknolojilerin hızla benimsenmesi, şirketlere hızlı teknolojik değişimi yönlendirmek için gereken kritik becerileri daha iyi anlamaları için ilgili deneyimi sağlamıştır. Üretken yapay zekanın uzun vadeli etkisine ilişkin mevcut belirsizliğe rağmen, becerilerde devam etmesi beklenen değişim hızı yüksek bir seviyede de olsa istikrar kazanmaya başlamıştır. Genel olarak, <strong>işverenler 2030 yılına kadar çalışanların temel becerilerinin %39'unun değişmesini beklemektedir</strong>. Bu, devam eden önemli bir beceri değişimini temsil etmekle birlikte, <strong>2023'teki %44'lük orandan daha düşüktür. Bu bulguya katkıda bulunan unsurlardan biri, şirketlerin gelecekteki beceri gereksinimlerini daha iyi tahmin etmelerini ve yönetmelerini sağlayan sürekli öğrenme, beceri kazandırma ve yeniden beceri kazandırma programlarına giderek daha fazla odaklanılması olabilir.</strong></p><p class="ql-align-justify"><br></p><p>Ancak, becerilerdeki değişimin boyutu ekonomiler ve sektörler arasında aynı değildir. Düşük ve üst orta gelirli ekonomiler ve çatışmalardan etkilenenler, çalışanların becerilerinde daha fazla değişkenlik bekleme eğilimindeyken, yüksek gelirli ekonomiler daha az istikrarsızlık öngörmektedir. Rapora göre temel becerilerde t<strong>eknolojik okuryazarlık, empati ve aktif dinleme, merak ve yaşam boyu öğrenme, yetenek yönetimi ve hizmet odaklılık ve müşteri hizmetleri</strong> ön plana çıkmaktadır. &nbsp;<strong>Teknik yeterlilik, güçlü kişilerarası beceriler, duygusal zekâ ve sürekli öğrenme </strong>taahhüdünün önemli rolünü yansıtan beceriler, katılımcıların çalışanların günümüz çalışma ortamlarında başarılı olmak için sert ve yumuşak becerileri dengelemeleri gerektiği yönündeki beklentilerini göstermektedir.</p><p><br></p><p class="ql-align-justify">Önümüzdeki beş yıl içinde becerilerin gelişimine ilişkin işveren beklentilerine göre, teknolojik becerilerin öneminin diğer tüm beceri türlerinden daha hızlı artacağı tahmin edilmektedir. Bunlar arasında <strong>yapay zekâ ve büyük veri en hızlı büyüyen beceriler</strong> olarak listenin başında yer alırken, bunları <strong>ağlar ve siber güvenlik ile teknolojik okuryazarlık</strong> yakından takip etmektedir. Bu teknolojik becerileri tamamlayan <strong>yaratıcı düşünme ve iki sosyo-duygusal tutum olan dayanıklılık, esneklik ve çeviklik ile merak ve yaşam boyu öğrenmenin</strong> de öneminin arttığı görülüyor. Ayrıca <strong>liderlik ve sosyal etki, yetenek yönetimi, analitik düşünme ve çevre yönetimi</strong> de yükselişte olan ilk 10 beceri arasında yer alıyor. Bu beceriler, giderek karmaşıklaşan ve birbirine bağlanan bir dünyada <strong>ekiplere liderlik edebilecek, yetenekleri etkin bir şekilde yönetebilecek ve sürdürülebilirlik ve yeşil geçişlere uyum sağlayabilecek </strong>çalışanlara duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. </p><p><br></p>